• 0552 402 13 28
  • info@kaysericezaavukati.com.tr

TAKSİRLE YARALAMA SUÇU VE CEZASI

TAKSİRLE YARALAMA SUÇU VE CEZASI

TAKSİRLE YARALAMA SUÇU VE CEZASITAKSİRLE YARALAMA SUÇU VE CEZASI

 

TAKSİR NEDİR?

 

Taksir, hukuki bir terim olarak, bir kişinin kusurlu olmayan bir şekilde, dikkatsizlik, tedbirsizlik veya özensizlik nedeniyle bir suçu işlemesi durumunu ifade eder. Bu, kişinin kasti bir niyeti olmadan, dikkatsizlik veya özensizlik sonucunda bir zarara veya suça sebep olması durumunu ifade eder. Taksirle işlenen suçlar, genellikle hafif derecede kusurlu olarak değerlendirilir ve cezai sorumluluk bu kusur derecesine göre belirlenir. Taksirle işlenen suçlar, bir kişinin olaya dikkatsiz veya tedbirsiz bir şekilde yaklaşması sonucunda meydana gelebilir. Bu tür suçlar, genellikle kazalar, ihmal sonucu yangın, trafik kazaları gibi durumlarla ilişkilendirilir.

 

TAKSİRLE YARALAMA NEDİR?

 

Taksirle yaralama, bir kişinin dikkatsizlik, tedbirsizlik veya özensizlik nedeniyle başkalarına zarar vermesi durumunu ifade eder. Yani, kişi kasıtlı olarak zarar vermek istemese de, kusurlu davranışları sonucunda bir başkasının yaralanmasına sebep olur. Bu tür bir suç, kişinin dikkatsiz veya özensiz bir şekilde davranması sonucunda ortaya çıkar. Örneğin, trafikte dikkatsizce araç kullanma, bir kişiyi yaralayabilecek bir durumdur. Taksirle yaralama suçu, kişinin dikkatsizlik veya özensizlik nedeniyle başkalarına zarar verdiği durumları cezai açıdan değerlendirir.

 

Ceza hukukunda, taksirle yaralama durumunda ceza, kişinin kusur derecesine ve yaralamanın şiddetine göre değişebilir. Bu suç, bir kişinin kasıtlı olarak zarar vermek amacı olmadan, ancak dikkatsiz veya özensiz davranarak yaralanmaya neden olduğu durumlar için uygulanır.

 

Taksirle Yaralama – Madde 89

 

(1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

 

(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

 

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

 

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

 

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

 

d) Yüzünde sabit ize,

 

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

 

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

 

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

 

(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

 

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

 

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

 

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

 

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

 

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

 

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

 

(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

(5) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikayet aranmaz.

 

 

TAKSİRLE YARALAMA SUÇUNUN ŞARTLARI NELERDİR?

 

Taksirle yaralama suçu, bir kişinin dikkatsizlik, tedbirsizlik veya özensizlik nedeniyle başkasına zarar vermesi durumunda ortaya çıkar. Bu suçun gerçekleşmesi için genellikle aşağıdaki şartlar gerekmektedir:

 

Kusurlu Davranış: Sanığın, bir davranışında dikkatsiz, tedbirsiz veya özensiz olması, yani olaya gelişigüzel veya düşünmeden yaklaşması.

 

Zarar Verme: Sanığın dikkatsiz davranışının sonucunda bir kişinin yaralanması veya zarar görmesi. Zararın gerçekleşmiş olması gerekir; sadece potansiyel bir tehlike değil, gerçek bir zarar söz konusu olmalıdır.

 

Nedensellik İlişkisi: Sanığın dikkatsiz davranışının, doğrudan doğruya yaralanmanın oluşmasına neden olması. Yani, sanığın dikkatsizliği ile yaralanma arasında nedensellik ilişkisi kurulmalıdır.

 

Taksir Derecesi: Taksirle işlenen suçlarda, sanığın kusur derecesi değerlendirilir. Taksirin hafif, ağır veya bilinçsiz olup olmadığına ve bu kusur derecesine göre ceza miktarı belirlenir.

 

TAKSİRLE YARALAMA SUÇUNUN MADDİ UNSURLARI NELERDİR?

*Vücuda acı vermek

*Sağlığı Bozmak

*Algılama Yeteneğini Bozmak

 

TAKSİRLE YARALAMA SUÇUNDA NİTELİKLİ HALLER NELERDİR?

 

Suçun temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren hallere, suçun nitelikli halleri denmektedir. Böyle durumlarda kanunda belirtilen suçun basit halinin yanında ek, bir hareket, bir unsur ortaya çıkacaktır. Taksirle yaralama suçuna ilişkin maddede neticesi sebebiyle suçun ağırlaştırılmış hallerine yer verilmiştir ve bu halleri kanun koyucu uygulanacak ceza açısından ikiye ayırmıştır. İlk Grupta yer alan filer aşağıdaki gibidir ve bu hallerde  faile verilecek ceza yarısı oranında arttırılır;

 

 Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

 

Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına

Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus eylemin neticesinde duyu veya organların işlevinin sürekli olarak zayıflamasıdır. Dolayısıyla bu noktada zayıflamanın geçici olması bu bent kapsamına girmeyecektir. Zayıflık devamlılık göstermelidir.

 

Vücudunda kemik kırılmasına

Taksirle yaralama suçunun mağdurunun vücudunda herhangi bir kemiğin kırılmasına sebebiyet vermiş hali TCK 89/2/b bendi gereği neticesi sebebi ile ağırlaştırılmış taksirle yaralama suçunu oluşturacaktır.

 

Konuşmasında sürekli zorluğa

Taksirle yaralama suçunun mağdurunun konuşmasında sürekli zorluğa sebebiyet vermiş hali TCK 89/2/b bendi gereği neticesi sebebi ile ağırlaştırılmış taksirle yaralama suçunu oluşturacaktır.

 

Yüzünde sabit ize

Yine bu bende ilişkin olarak sabit izin ne olacağı hususunda tereddütler yaşanabilmektedir. İzin sabit iz olup olmadığının değerlendirilmesi için en az altı ay beklenmesi gerekecektir. Bu nedenle adli tıp uygulamalarında bu konudaki değerlendirme yaralanmadan en az altı ay sonra yapılmaktadır.

 

Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma

Mağdurun yaşamını tehlikeye sokan durum yaralama sonrası kişinin yaşamının mutlak surette tehlikeye maruz kalması, ancak gerek kendi vücut direnci gerek se tıbbi yardımla kurtarılmış hali olarak ifade edilebilir. Diğer bir değişle yaralamanın ölüm neticesini meydana getirmeye elverişli olması ve hatta böyle bir neticenin yüksek ve yakın bir ihtimal dahilinde olması gerekmektedir.

 

Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğması

Bu halin söz konusu olabilmesi için öncellikle eylem ve çocuğun vaktinden önce doğması arasında nedensellik bağının bulunması gerekir ve fail mutlaka mağdurun gebe olduğunu bilmelidir aksi takdirde bu bentte düzenlenen nitelikli hal oluşmayacaktır.

 

Neticesi sebebi ile ağırlaşmış taksirli yaralamada ikinci grup neticeler aşağıdaki gibidir ve bu neticelerin meydana geldiği durumda faile verilecek olan ceza bir kat arttırılacaktır ki bu da ilk grup neticelere verilen cezalardan daha fazla bir ceza anlamına gelmektedir;

 

 Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

 

İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

Bu bentle ilgili olarak ise, iyileşme olasılığı bulunmayan hastalığın kapsamına zihinsel hastalıkların da dahil edileceği hususu ve iyileşmeme durumunun kesinlik arz etmekten ziyade olasılığının bulunma ihtimali olmasının yeterli olacak olması önem arz etmektedir.

 

Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

Taksirle yaralama suçunun, kişinin duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine sebep olması hali TCK 89/3/b bendi gereği neticesi sebebi ile ağırlaştırılmış taksirle yaralama suçunu oluşturacaktır.

 

Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

Konuşma yeteneğinin kaybı durumunda mağdur ya hiç konuşamamakta ya da bir takım sesler çıkarsa dahi bu sesler konuşma olarak nitelenmemelidir. Örneğin kekemelik bu bent kapsamına değil, konuşmada sürekli zorluk kapsamına girmektedir. Çocuk yapma yeteneğinin kaybolması kapsamına ise üremeye yardımcı organları içine alan yaralama durumları girmektedir.

 

Yüzünün sürekli değişikliğine,

Eğer yüz sınırları içerisinde oluşan yaralanmanın bıraktığı iz, o kişiyi önceden tanıyanların onu tanımasında duraksamaya yol açacak şekilde yüzün doğal görünümünü bozmuş ise bu durumda yüzde sürekli değişiklikten bahsedilir. Bu duruma örnek olarak; yüze kezzap gibi ağır kimyasallar atılması örneği gösterilebilir.

 

Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Bu halin söz konusu olabilmesi için öncellikle eylem ve çocuğun düşmesi  arasında nedensellik bağının bulunması gerekir ve fail mutlaka mağdurun gebe olduğunu bilmelidir aksi takdirde bu bentte düzenlenen nitelikli hal oluşmayacaktır.

 

TCK 89/4 ‘da  taksirle yaralama fiilinin  birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması hali de nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. O halde fail taksirli hareketi ile iki veya daha fazla kişinin yaralanmasına neden olmuşsa cezası ağırlaştırılacaktır.

 

TAKSİRLE YARALAMA SUÇU ŞİKAYET, ZAMANAŞIMI, UZLAŞTIRMA

 

Taksirle adam yaralama suçu şikayete tabi suçlardandır. Şikayet süresi, suçun işlenmesinden ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.

 

Bilinçli taksirle yaralama suçu işlenmesi halinde, sadece suçun TCK md. 89/1’de yer alan basit hali şikayete tabidir. Suçun TCK md. 89/2-3-4’te düzenlenen nitelikli halleri bilinçli taksirle işlendiği takdirde takibi şikayete tabi değildir, savcılık tarafından resen soruşturulur.

 

Taksirle yaralama suçu için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Belli koşulların gerçekleşmesi halinde zamanaşımı süresi 12 yıla kadar çıkabilmektedir.

 

Taksirle yaralama suçu (TCK md.89), taraflar arasında uzlaşma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.

 

TAKSİRLE YARALAMA SUÇUNUN CEZASI

 

Mevzuatta Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası

Taksirle yaralama suçu ve cezası, 5237 sayılı TCK’nın 89. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

 

(1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

 

(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

 

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

 

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

 

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

 

d) Yüzünde sabit ize,

 

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

 

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

 

(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

 

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

 

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

 

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

 

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

 

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

 

(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 

(5) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.

 

TAKSİRLE YARALAMA HALİNDE TAZMİNAT SORUMLULUĞU NASILDIR?

 

Taksirle yaralama durumunda tazminat sorumluluğu, genellikle hukuki süreçler sonucunda belirlenir. Taksirle yaralamadan dolayı zarar gören kişi, maddi ve manevi zararlarını karşılamak için tazminat talep edebilir. Tazminat miktarı, yaralanan kişinin yaşadığı zararın türüne, şiddetine ve mahkeme tarafından yapılan değerlendirmelere bağlı olarak belirlenir.

 

Taksirle yaralama durumunda tazminat sorumluluğu genellikle şu faktörlere dayanarak belirlenebilir:

 

Tıbbi Giderler: Zarar gören kişinin tedavi masrafları, ameliyatlar, ilaçlar, fizyoterapi gibi tıbbi hizmetlerin masrafları.

 

Kayıp Gelir: Yaralanma nedeniyle çalışma yeteneğini kaybetme veya çalışamama durumunda kaybedilen gelirler.

 

Gelecekteki Kayıplar: Yaralanma sonucunda gelecekte oluşabilecek kayıplar, mesleki fırsatları kaçırma, uzun vadeli tedavi maliyetleri gibi durumlar.

 

Maddi Zararlar: Zarar gören kişinin mal varlığına gelebilecek zararlar, örneğin zarar gören kişinin eşyasının zarar görmesi veya kaybolması durumunda tazminat.

 

Manevi Zararlar: Psikolojik travma, acı ve ıstırap gibi manevi zararlar.

 

Tazminat sorumluluğu mahkemeye taşınabilir ve mahkeme, tarafların sunacağı delillere ve yasal düzenlemelere dayanarak tazminat miktarını belirler.