- Av.Gizem Gül Uzun
- 12.10.2023
TEMYİZ BAŞVURU DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ-TEMYİZ BAŞVURUSU
T.C.
YARGITAY İLGİLİ CEZA DAİRESİNE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. CEZA DAİRESİNE
DOSYA NO : 2023/**** E.
TEMYİZ EDEN
SANIK :
MÜDAFİ : Av. Gizem Gül UZUN
KONU : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 2023/**** Esas ve 2023/**** Karar sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle BOZULMASI istemiyle TEMYİZ DİLEKÇESİDİR.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil hakkında "Kamu Malına Zarar Verme, Kamu Yararına Tahsis Edilen Eşya Hakkında Hırsızlık, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma" suçlarından yargılamaya başlanılmış olup, Kayseri İncesu Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2022 tarihli, 2018/*** E. Ve 2022/*** K. Sayılı kararında müvekkilin "kamu yararına tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
Kayseri İncesu Asliye Ceza Mahkemesinin müvekkil hakkında kurmuş olduğu hüküm aşağıda belirtilen şekildedir;
3-Sanık Berat *****'ın üzerine atılı ve sabit bulunan kamu yararına tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 37/1 delaletiyle 142/1-a maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önemi, meydana gelen zarar ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve güttüğü saik ve amaçları nazara alınarak takdiren 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda sanığın 09/05/2018tarihli eyleminde tren seferinin geçici de olsa aksadığı anlaşıldığından TCK'nun 142/5. Maddesi gereğince suçun işleniş biçimi ve dosya kapsamına göre sanığın cezasından takdiren yarı oranında arttırım yapılarak 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın eylemini gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirdiği anlaşılmakla TCK'nun 143/1. maddesi gereğince cezası takdiren 1/2 oranında artırılarak 6 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın eylemini bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı mağdura karşı 7 kez işlediği sabit olduğundan sanığa tayin edilen cezada TCK'nın 43/1 maddesi gereğince takdiren 3/4 oranında artırım yapılarak 10 yıl 21 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın kurum zararını gidermediği anlaşılmakla hakkında TCK'nın 168. Maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,
Cezanın fail üzerinde göstereceği olası etkileri sanık lehine hafifletici sebep kabul edilerek 5237 sayılı TCK.nun 62/1. maddesi gereğince cezası taktiren 1/6 oranında indirilerek sanığın neticeten 8 yıl 22 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanık hakkında başka artırım veya indirim uygulanmasına yer olmadığına,
Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 15/04/2020 tarihli 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı kanunun 10. Maddesi ile 5237 Sayılı TCK’nın 53. Maddesinde yapılan değişiklik gözetilmek suretiyle UYGULANMASINA,
Sanık hakkında verilen hapis cezasının süresi dikkate alınarak CMK 231, TCK 50,51, maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına,
Kayseri İncesu Asliye Ceza Mahkemesinin mahkumiyet hükmü kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup; Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2023/1948 Esas ve 2023/2612 Karar sayılı kararında;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; delillerin takdirinde ve yapılan işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, sübut bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, mahkemece eylemin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun bir şekilde doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, cezaları azaltıcı veartırıcı sebeplerin nitelik ve derecelerinin dosya içeriğine uygun olaraktakdir edildiği, savunmanın inandırıcı gerekçelerle reddedildiği, mahkemenin kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık ve istinaf başvurusunun reddi nedenleri bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına geçildi.
Denilerek, Kayseri İncesu Asliye Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu hüküm, usulen hukuka uygun görülmüş ve dosyanın esasına girilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık müdafiinin diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/683 esas 2017/972 Karar sayılı ilamından dolayı mükerrir olduğu belirtilmiş ise de, anılan ilamda birden fazla mahkumiyet hükmü bulunduğundan, 5275 sayılı Kanun'un 108/2.maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin istinaf başvurusu bu nedenle yerinde görülmekle, bu aykırılık, 5271 sayılı CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan düzeltilebilir nitelikte olduğundan,
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak, yerine“sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/683 esas 2017/972 Karar sayılı hükmü ile tehdit suçundan verilen 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasından dolayı sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesine, hükmün diğer bölümleri aynen korunmak suretiyle sanıkmüdafiinin DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUNESASTAN REDDİNE,
Denilerek de düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstinaf mahkemesinin ilgili hükümleri hukuka aykırıdır ve Sayın Mahkemenizce duruşmalı olarak yapılacak temyiz incelemesi neticesinde bozma kararı verilebilmesi amacıyla tarafımızca Sayın Mahkemenize başvuru zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Şöyle ki;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 303. Maddesi uyarınca;
Yargıtayca davanın esasına hükmedilecek hâller, hukuka aykırılığın düzeltilmesi
Madde 303 – (1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka
aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına
hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir:
a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya
da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse
İlgili madde uyarınca Sayın Mahkemenizce müvekkil lehine hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Zira müvekkil, samimi şekilde birleştirilen savcılık iddianamelerinin her birinde suçunu ikrar etmiştir. Suçun maddi konusunun yer aldığı, müvekkilin bina görevlisi olarak çalıştığı binanın bodrum katında bulunan kabloları teslim etmiştir. Keza müvekkil tarafından suçun işlenmesine yarayan suç aleti, kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Müvekkil, samimi bir şekilde ve adli mercileri yormamak adına üzerine atılı suçu kabul etmiştir. Kayseri İncesu Asliye Ceza Mahkemesi, müvekkile yönelik olarak vermiş olduğu hükümde cezayı artıracak veya indirime sebep olacak herhangi bir takdiri indirime gitmemiştir.
Takdiri indirim nedenleri
Madde 62- (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.
(2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri (…)[19] göz önünde bulundurulabilir. (Ek cümle:12/5/2022-7406/1 md.) Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz. Takdiri indirim nedenleri kararda gerekçeleriyle gösterilir.
Müvekkil, gerek karakoldaki ifadesinde, gerek savcılık ve gerekse mahkemedeki kovuşturma sırasında alınan beyanında suç işlemesi sebebiyle duyduğu pişmanlığı defaatle belirtmiş olmasına rağmen müvekkilin bu samimi beyanları takdiri indirim yapılmamıştır. Müvekkil hakkında yargılama yapılırken müvekkilin suç işlemekten dolayı duymuş olduğu pişmanlık içeren beyanları dikkate alınmamış; bilhassa müvekkil hakkında yapılan diğer kovuşturma dosyaları göz önünde bulundurulmuştur. Sayın Mahkemenizin de takdirinde olacağı üzere ceza hukuku, faili değil; fiili cezalandırmaktadır. Failin daha önceden suç işlemiş olması gelecekte de suç işleyeceğine kanaat oluşturamaz. Keza fail hakkında başka suçlardan kovuşturma yapılıyor olması huzurda görülen dosyada fail tarafından içtenlikle belirtilmiş olan pişmanlığının önüne geçmemelidir. İlgili durum gerek hukukun amir hükümlerine, gerek hukukun temel ilkelerine, gerekse de vicdani kanaate aykırılık teşkil etmektedir.
Müvekkil, oluşan zararı giderebileceğine ilişkin defaatle açıklamalarda bulunmuştur. Ancak müvekkilin zararı giderme talepleri ne yazık ki muhatap bulamamıştır. Zira müştekiler tarafından; "Bu suçun asıl mağduru TCDD'dir. Dolayısıyla müşteki sıfatıyla TCDD'ye bildirim yapılması gerekir." Bu dosyada şikayet hakkı TCDD ye aittir. Denilmiştir.
Müşteki Ahmet ***** Talimat Yoluyla Alınan Beyanında (2018/*** Esas): Bu olaya ilişkin maddi zararı TCDD tespit edebilir, şuan ben bu zararın miktarını ben bilemem. Mahkeme gerek gördüğü takdirde Ankara TCDD 2.Bölge Müdürlüğünden talep edebilir
Demiştir. Keza Kayseri İncesu Asliye Ceza Mahkemesinde görülen yargılamada müştekiler tarafından belirtilen zarar miktarına karşılık, TCDD tarafından belirtilen zarar miktarı çok farklı tutarlarda olmuştur. Hal böyle iken müvekkilin TCK m. 168'de kendisine yer verilen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması objektif olarak imkansız hale gelmiştir.
Etkin pişmanlık
Madde 168 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/20 md.)
(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…)[62] suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(61)
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
(5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.
Müşteki Ahmet ***** Talimat Yoluyla Alınan Beyanında (2018/*** Esas): Bildiğim kadarıyla maddi zarar karşılanmadı. Maddi zararın kısmi karşılanması halinde indirim hükümlerinin uygulanmasına muvafakatımız yoktur" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Müşteki tarafından maddi zararın kısmi olarak karışlanmasına yönelik muvafakatlerinin olmadığı ifade edilmiş; ancak müvekkile maddi zararı tam olarak karşılamasına yönelik imkan tanınmamıştır. Müvekkilin maddi zararı karşılama yönündeki talepleri havada kalmıştır.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda tarafımızca arz ve izah olunan ve Sayın Mahkemenizce re'sen gözetilecek nedenlerle,
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından verilen 2023/**** Esas ve 2023/**** Karar sayılı kararının temyiz incelemesinin yapılarak bozulmasına karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.11/10/2023
TEMYİZ TALEBİNDE BULUNAN
SANIK MÜDAFİ
Av. Gizem Gül UZUN